Yanan veya yok edilen ormanlarımızla birlikte ülkemizin değerleri ve geleceği de yanıyor.
Yanan veya yok edilen ormanlarımızla birlikte ülkemizin değerleri ve geleceği de yanıyor. Sadece ağaçların yanışı ile sınırlı kalmıyor; ekolojik dengeler alt üst oluyor, turizm cazibesini kaybediyor ve flora yapısı erozyona uğruyor. Yılların biriktirdiği değerler birkaç saat içinde yok olup gidiyor.
Yaprakları rüzgarla şarkı söylerken altında dinlendiğimiz, ürettiği oksijenle hayat bulduğumuz ağaçlar, küçük ihmaller, hatalar, hatta art niyet veya basit çıkarlar uğruna yok olup gidiyor.
Ağaçlar yanmaya başlayınca, huzur veren bir melodiyi çağrıştıran yapraklarının sesi bir ağıta dönüşür. Orman yangınları çok acıklıdır. Kuşların ötüşleri,
canlıların kaçışları hüzün vericidir. Yanan bir ormanda gözlerinizi kapattığınızda,
ağaçların feryadlarını duyarsınız, ağıtları içinizi yakar. Çıkardıkları seslerle, belki
de vurdum duymazlığımıza isyan ederler.
alıntı
-Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde,
Ege’den yola çıkan bir sincabın daldan dala atlayarak Doğu Anadolu’ya gidebildiğini yazıyor.
-Timur ordularını Ankara’nın ormanlarına saklamış ve Osmanlılar bunu fark edememiş.
-Fatih Sultan Mehmet “Bir ağaç kesenin elini (veya boğazını) keserim” demiş.
-Atatürk ise “Ağaç, çiçek ve yeşillik medeniyet demektir” diyor.
-“Ağaç, yavrularımızın beşiği, kapımızın eşiği ve aşımızın kaşığıdır”
diyen Atasözümüz, ağacın önemini ne kadar güzel anlatmaktadır...
Yorumlar